Nesih (), tefsirde şer'i bir hükmün yerine yeni bir hüküm getirilmek suretiyle kaldırılması olarak tanımlanan bir teoridir.
Nesih kelimesinin sözlük anlamı olarak iki karşılığı vardır. Bunlardan biri, Arap harflerinin basımda ve yazma kitaplarda kullanılan bir çeşidi olan nesih yazım türünü ifade ederken bir diğer anlamı ise kaldırma, hükümsüz bırakmadır.1 Tefsirde ise neshin üç farklı anlamı olduğu ileri sürülür:
Nesih yoluyla hükümlerin ilgası, neshi kabul eden İslam hukukçularına göre sadece nübüvvet dönemine özgü bir uygulamadır.
Abdülkerim Zeydan'a göre neshin amacı, ihtiyaca göre maslahat ilkesine riayet, mükelleflerden zorluğu ve meşakkati kaldırma ve hükümlerin kademeli olarak vazedilişi geleneğine uymak olarak belirlenmiştir. Bu teoriyle ilgili verilen örnekler, Muhammed'in kabir ziyaretleri ile kurban etlerinin saklanmasını önce yasaklayıp sonrasında serbest bırakmasıdır. Medine'ye gelen misafirlere kurban etlerinin ikram edilmesini sağlama amacıyla ilk başta yasaklanan bu eylem, sorun ortadan kalkınca serbest bırakılmıştır. Aynı şekilde, insanların kabirlerdeki ölüleri saymaları ve kabilecilik anlayışını devam ettirme alışkanlıklarına karşılık yasaklanan kabir ziyaretleri, sonraki dönemlerde serbest bırakılmıştı.
İslam hukukçularına göre, tarihi deliller Muhammed'in İslam muhaliflerine karşı yürüttüğü mücadelesinde, onların bazı isteklerine İslam'ın esaslarından taviz vermeksizin rıza göstererek uzlaşmaya çalıştığını işaret etmektedir. Fakat Kur'an'da yer alan bazı ayetler bu yaklaşımla çelişmektedir. Bu ayetlere örnek olarak İsra Suresinin "O putperestler, sana vahyettiklerimizden başka şeyleri yalan yere bize yamayasın diye neredeyse seni ayartıp ondan saptıracaklar, işte o zaman seni kendilerine dost sayacaklardı."2 ve "Hatta seni yerinde sağlam tutmasaydık neredeyse -biraz da olsa- onlara kayacaktın! Ama o zaman sana hayatın ve ölümün sıkıntılarını kat kat tattırırdık; sonra bize karşı kendin için hiçbir yardımcı da bulamazdın!"3 ayetleri örnek gösterilmektedir. Bu ayetlere ek olarak, Hac Suresinin "Senden önce hiçbir resul ve nebî göndermedik ki, o bir temennide bulunduğunda şeytan ille de onun arzularına bir şeyler katmaya kalkışmasın. Fakat Allah şeytanın katmaya çalıştığını iptal eder. Sonra Allah kendi âyetlerini (onun kalbine) sağlam olarak yerleştirir. Allah hakkıyla bilmekte, hikmetle yönetmektedir."4 ve Bakara Suresinin "Sen onların dinlerine uymadıkça yahudiler de hıristiyanlar da senden asla memnun kalmayacaklardır. De ki: "Asıl doğru yol ancak Allah’ın yoludur." Eğer sana gelen ilimden sonra onların arzularına uyarsan, bilesin ki artık Allah sana ne dost ne de yardımcı olacaktır."5 ayetleri de örnek gösterilmektedir. Hukukçulara göre Muhammed'in görevindeki başarıya ulaşma arzusu onu uzlaşmacı bir yaklaşıma itmiş ve bu nedenle bazı ayetler yürürlükten kaldırılmıştır.
İlk dönem İslam tarihinde Kur'an ayetlerinin neshi fikrinin ne zaman ve nasıl ortaya çıktığı belli değildir. Hukukçulara göre tezatlık içeren ayetlerin nasıl çözümleneceği anlaşılamayınca ortaya nesih teorisi atılmıştır. Bu fikre destek olarak ileri sürülen ayetler ise şunlardır:
Biz bir âyetin hükmünü yürürlükten kaldırır veya onu unutturursak, mutlaka daha iyisini veya benzerini getiririz. Bilmez misin ki Allah her şeye kādirdir.6
Biz bir âyetin yerine başka bir âyeti getirdiğimiz zaman -ki Allah neyi indireceğini çok iyi bilir- "Sen sadece uyduruyorsun" dediler. Öyle değil, fakat onların çoğu bilmezler.7
Allah dilediğini siler, dilediğini de yerinde bırakır; ana kitap onun katındadır.8
Dipnotlar
Kaynaklar
Orijinal kaynak: nesih (tefsir). Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page